Ben bir göçmen kızı gördüm Tuna boyunda
Elinde bir besli kuzu hem kucağında
Doğru söyle göçmen kızı annen var mıdır
Ne annem var ne babam, kalmışım öksüz ....
Bu dizeler, Balkanlar’ın güneyi Rumeli’de yaşanan savaşta ailesini kaybetmiş genç bir kızın ve ona aşık olan çobanın öyküsünü anlatan "Göçmen Kızı" türküsüne aittir. Tek başına yaşam mücadelesi veren genç kız, kimsesiz kalmanın acısıyla derin bir duygusal boşluğa düşer. Yüreğinde açılan aile yarasını sarabilmek için bahçedeki 2 kuzusuna adar kendini.
Her gün uyandığında onlarla dertleşir, oynar ve Vardar Nehri kıyısına otlatmaya götürür. Kuzularını otlatırken Vardar Nehri’nin delice akan sularına bakarak içindeki sıkıntıları yükses sesle söylediği türkülerle dile getirirken gözyaşları Vardar’ın sularına karışır.
Günler böyle devam edip giderken bir gün karşı kıyıda bir çoban genç kızın Vardar Nehri’ne karşı söylediği bu türküleri duyar ve sürekli gördüğü genç kıza zamanla aşık olur. Bir gün kavalını çıkarıp çalmaya başlar, ezgiyi duyan genç kız başını kaldırır ve tepedeki çobanın ona baktığını görür. Utanarak başını öne eğer, bunun üzerine çoban kavalı bırakarak şöyle seslenir genç kıza:
"Ben bir göçmen kızı gördüm Tuna boyunda
Elinde bir deste gül var hasret koynunda
Söyle söyle göçmen kızı annen var mıdır?"
***
Çobanın sözlerine kayıtsız kalamayan genç kız, sevgiye sevgiyle cevap vererek türkünün geri kalan kısmını seslendirir:
"Ne annem var ne babam, kalmışım öksüz
Ne haber var ne mektup var, kalmışım öksüz"