YUSUFÇELİK

Gönüllerin canısı: "İbrahim Erkal"

Yıl 1996-1997, ortaokul 2. sınıfta okuyordum.  

Bir gün bir şarkı duydum ve okuyan sesin rengi, içtenliği, şarkının sözleri ve müziği beni derinden etkiledi. Şarkının adı çok değişik gelmişti, hiç duymadığım bir kelimeydi:

"Canısı"

Sözlüklere baktım, böyle bir kelime yoktu. İbrahim Erkal, daha sonra bir röportajında söyledi, meğer "Canısı" kelimesi "annesi, babası, sevgilisi" gibi bir ifadeymiş. Türkçe sözlükte bu kelimenin olmaması dolayısıyla Türk Dil Kurumunun (TDK) eleştiri oklarına hedef olmaktan da kurtulamadı yine de o günlerde, ancak Türkiye bu şarkıyı çok sevdi. Ortalık duygu seline kapılmıştı.

Daha önce 2 albümü daha çıkmış, ama ben hiç duymamıştım İbrahim Erkal’ı.

Birkaç gün sonra serisini yapmaya karar verdim, gittim ilk önce Canısı şarkısının yer aldığı "Gönlünüze Talibim"i ve ilerleyen haftalarda diğer 2 albümünü aldım hemen. Birçok kişi sevdiğine "Canısı" diye hitap etmeye başladı, telefon rehberine ismini bu şekilde kaydediyordu, moda olmuştu. Canısı aynı zamanda iyi bir dans şarkısıdır.

Şarkılarının yüzde 99’unun söz ve müziği kendisine ait, sadece birkaç tane başkasına ait şarkı ve anonim Erzurum türküleri okudu albümlerinde.  

Bir televizyon programında, kendisine en çok sevdiği şarkısı sorulduğunda, "Enteresandır, en çok sevdiğim şarkımı kendim okumadım, bir başka arkadaşım okudu. Neden çok severim? Hayat felsefemi anlattığım bir şarkımdı. 'Olduğun gibi kal, ne iyi görün ne kötü görün. Ne hiç olmadık hallere bürün.' diye bir şarkım vardı. Zeynep okumuştu."

Sanat hayatına 13 albüm, 2 dizi, bir sinema filmi, 1 şiir kitabı sığdırdı, tabi albümlerinde yer almayan başka şarkıları da var.

13 albümdeki ve diğer sanatçıların seslendirdikleri haricindekileri bilmiyoruz, toplam 300 eseri var diye duymuştum bir televizyon programında.  

İnşallah o bilinmeyen eserler de seslendirilir veya tüm eserlerinin yer aldığı bir kitap basılır gelecek kuşaklara tam anlamıyla tanıtmak için.

Tanıdıkça daha da sevdim, çünkü ses sanatçılığının ötesinde engin fikir birikimine sahipti, hayata dair birçok şey öğrendiğim bir kanaat önderi oldu diyebilirim. Biz 1980’li kuşaklar onun şarkılarıyla büyüdük, sevmeyi onun sözleriyle ve nağmeleriyle öğrendik. Geçirdiği beyin kanaması sonucu verdiği 1 aylık yaşam mücadelesine rağmen 11 Mayıs 2017'de kaybettik ve Anneler Günü’nden 1 gün önce annesinin de katılımıyla son yolculuğuna uğurladık sanatçımızı. 

Türkiye canısına ağladı, göz yaşları sel oldu. 

***

Duygularını, düşüncelerini çok derinden kaleme alırdı. Yazdığı eserlerindeki sözlerden bazılarını paylaşmak istiyorum.

 

Ferhat dağlar deldi, Mecnun çöl aştı

Sevginin gücüne herkes inansın

Kerem Aslı için az mı dolaştı

Bülbüller çok yandı, güller de yansın

&

Hasretin yükünü hep bendim çeken
Sensiz geçen her gün bağrımda diken

Sen gözümün nuru, bebeği iken
Ben gözüne kirpik, kaş olamadım

&

Her ne varsa içeride, dışarısı gölgelik

Dünya gözlere perde, bir anlık eğlencelik

Ben ikiyi birledim, oraya demirledim

Sultanın geleceği sarayı temizledim

&

Yokluğunda varlığını özlemem gerekirken

Varlığında yokluğuna hasret bıraktın

&

İyi hatun adam eder adamı

Kötü hatun verem eder adamı

İyi adam sultan eder hanımı

Kötü adam yoldan eder hanımı

&

Var gününde her yanına çarpanları

Dar gününde mumla aradın mı hiç

&

Gülerken ısıran yüzden

İltifatla iğne sokan sözden

Güzel bakmayı keşfeden kem gözden korktun mu

&

Ettiğin zulümle sen kal böylece
İnan ne sitemim ne de ahım var
Sanma ki tükenmez, bitmez bu gece
Benim Allah'ım var, ne gamım var, senin yakacağın cürmün kadar

***

De Get Yalan Dünya isimli 5. albümünde ise "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi ve yine eleştirilerin hedefi oldu. Çünkü, herkesin aksine türküyü 6 zamanlı okudu. Yüzlerce sanatçıdan dinledik, ama bence Sarı Gelin’i en güzel İbrahim Erkal okudu.

İbrahim Erkal’ı tanımayan yeni nesil türküsevere şöyle bir tavsiyem var:

"Özellikle 'De Get Yalan Dünya' albümündeki orijinal aranjeli Sarı Gelin'i dinleyiniz. Bana hak vereceğinizden eminim. Türkiye'de 2000 yılında olay olmuştu bu aranje, olağanüstü beğenilmişti herkes tarafından."