Her toplumun sosyokültürel yapısı gereği kendine özgü zaman dilimleri vardır, bunlardan biri de bayramlardır.
Kurban Bayramı’nın yaklaştığı şu günlerde toplum olarak biz de bu heyecanı yaşamaya başladık. Vatandaşların ana gündemi “Bayramda ne keseceğiz?” konusu. Yüksek seyreden girdi maliyetleri nedeniyle geçmiş yıllara oranla kurban fiyatları bir hayli arttı.
Vatandaşlarımız eskiye nazaran bu sene bunun daha ayrıntılı hesabını kitabını yapıyor, bütçe olanaklarına göre kimi büyükbaş kimi küçükbaş keserek ibadetini yerine getirecek. Kurbanın yanı sıra diğer zamanlarda kesmemiz gereken başka şeyler de var. Üstelik, kurban gibi parayla pulla da değil bedava kesilebilecek şeyler. Sadece insanoğlunun irade gücü gerekiyor.
Bu yazıda bunlardan bahsedeceğim.
Bayramda insanlar birbirine daha sevgi dolu ve itinalı davranıyor, ama yaşamın rutin akışı içerisinde, mesela basit bir trafik olayında canavara dönüşüyor. Bu ne şiddet bu ne celal yahu, keselim şu canavarı. Tıpkı bayramlardaki gibi daha itidalli davranmalıyız birbirimize.
Geçmişin pişmanlıkları ve geleceğin kaygıları içinde sürekli “beyin seyahati” yapmayı kesmeliyiz. Yaşadığımız, “an” olduğu için günün çoğunda geçmişle gelecekle arasında çok gidip gelindiğinde “an” ıskalanarak yaşamın güzellikleri kaçırılıyor.
Öfkelendiğimizde karşıdaki kişi yüzde 100 haksız bile olsa, aradaki perdeyi yırtan hakaret, küfür gibi ağır ifadeler içeren daha sonra yüze bakılamayacak kelimeleri kullanmayı kesmeliyiz. Bir söz var: “Söz ağızdayken senin esirindir, ağzından çıktığında sen onun esirisindir.”
Uç söylemleri kesmeliyiz, bugün iyi olan yarın kötü, bugün kötü olan yarın iyi olabilir. Aşırı övgü, aşırı yergiyi kastediyorum.
Bilmediğimiz ya da az bildiğimiz bir konu hakkında biliyormuş gibi net konuşmayı kesmeliyiz. Tam biliyorsak konuşalım, elbette bildiklerimizi sonuna kadar savunalım ama Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın dediği gibi asıl mesele cehalet değil, yarı cehalet.
Bu saydıklarım soyut olarak kesmemiz gereken hususlardı, bir de somut olarak kesmemiz gerekenler var.
***
Su ve elektriği toplumumuzun büyük kesimi maalesef vahşice kullanıyor, bunu her yerde gözlemliyorum. Kullandığımız her türlü malzemede israfı kesmeliyiz, çünkü dünya kıt kaynaklar içerisinde ve nüfus sürekli artıyor.
Bir diğer husus ise çöp meselesi. Kimse kusura bakmasın yerler çöp kutusu değil. Sigara izmaritlerini, çitlenen çekirdeklerin kabuklarını yere atmayı kesmeliyiz. Bunu okuyanlar, “çocuklar yapıyor genelde” diye düşünebilir ama emin olun yetişkinler de onlardan farksız.
Birinden borç alırken bin takla atan ve peşinden ayrılmayan kişiler, son sözüm size. Borcunuzu ödeme konusundaki ciddiyetsizliği kesip borç aldığınız hissiyatla ödemeyi yapın.
Konu o kadar derya deniz ki, hangi birini yazayım.
Herkesin Kurban Bayramı’nı şimdiden tebrik ediyor; büyüklerin ellerinden, küçüklerin yanaklarından öpüyorum.
DİĞER YAZILARI 