YUSUFÇELİK

Bu nasıl Maraş?

Maraş, Maraş da derler oy aman aman

Bu nasıl Maraş?

Al kızıl kan içinde can veren kardaş

Kardaş kalk gidelim, yoldaş kalk gidelim

Ufak taşınan bina yapılmaz

Bir ben ölmeyinen Maraş yıkılmaz

Kardaş kalk gidelim, yoldaş kalk gidelim

Yollar çamur kurusun da gidelim

Lale, sümbül büyüsün de gidelim

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli 10 ilimizi etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler sonrası bu eski uzun hava dolanıyor sürekli zihnimde.

Şehirlerimizdeki yıkıntıları, yitip giden insanlarımızı ve onlardan geriye kalan ailelerini, sevenlerinin çaresizliğini anlatıyor sanki, öyle değil mi?

Türkiye coğrafyasının 7’de 1’ini kaplayan şehirlerimiz Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Malatya, Diyarbakır, Adana, Şanlıurfa, Osmaniye ve Kilis de depremden büyük yara aldı.

Bazı şehirler artık tamamen yok, mesela Hatay gibi.

Hatay’a yaklaşık 3-4 ay önce bir seyahat yapmıştım. Zeytin ağaçları, mandalina ve nar bahçeleri, eski Antakya’daki tarihi yapılar, Harbiye Şelalesi, birbirinden leziz yemekleri, kapalı çarşısı büyülemişti beni.

Çok güzel duygularla dönmüştüm Ankara’ya.

Şimdi ise Hatay artık tanınmaz halde çünkü şehrin yüzde 80’i yıkıldı. Geriye kalanın da tamamına yakını büyük ihtimalle hasarlıdır diye düşünüyorum.

İnanın şu satırları yazmakta o kadar zorlanıyorum ki anlatamam, kelimeler düğümleniyor parmaklarımın ucunda ve cümle kurmakta zorlanıyorum.

Yaşanan acı o kadar derin ki ne kelimelere ne televizyon ekranlarına ne gazetelere ne internet sayfalarına sığacak türden değil.

Hangi birini anlatayım bilmiyorum ki.

İki yıl önce evlerden çıkamıyorduk, şimdi evlere giremiyoruz. Hayat böyle gitgelli, zikzaklı bir kavram. 

Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde kafası ve kolu ters sıkışmış halde annesi, babası ve babaannesinin cenazesi arasında kaldığı için enkazdan sağ kurtarılabildi 8 yaşındaki Arda.

Muğlalı polis memuru Emine Çankır, 15 yaşındaki kızı Şevval ve 10 yaşındaki kızı Elif Ceren ile enkazda can verdi.

Dört ay önce evlendikten sonra Adıyaman’a çalışmaya giden 30 yaşındaki Mesut Uysal da eşi Derya ile göçük altında kaldı. Sağ olarak kurtulan Derya 3 aylık hamile.  

Adıyaman’da ölen eşinin ve oğlunun yanında duran bir babanın ağlamaktan gözünde yaş kalmamış.

Burası Adıyaman değil “Acıyaman” artık.

***

Türkiye tek yürek.

Ülkenin her köşesinde herkes, imkanları ölçüsünde bir yaraya merhem olmaya çalışıyor.

Büyük bir dayanışmaya sahne oluyor ülkemiz, bu yarayı da hep beraber saracağız imece usulüyle.

Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi "Birlik ve beraberlik, ölümden başka her şeyi yener."

evimyuvanolsun.org - misafirol.org - birkirabiryuva.org  

Belki, kitlelerin çoğu farkında değil ama geride kalanların problemlerinin kısa sürede çözülmesi adına yazılımcılarımız kısa sürede çok güzel internet siteleri yaptı. Gerçekten takdire şayan.

Bunlar evimyuvanolsun.org, misafirol.org ve birkirabiryuva.org.

Bu platformlar, evini kaybetmiş vatandaşlar ile kira desteği vermek ya da boş durumdaki evini kullanıma açmak isteyen vatandaşları buluşturarak iletişime geçmelerini sağlıyor.

Kimin fikriyse, gerçekten muhteşemsiniz. Sonuç odaklı düşünen ve uygulayan, organizasyon becerisi yüksek, kendinden motorlu görev insanlarına büyük saygı duyuyorum.

Elbette birine bir ekmek, yemek ve su uzatmak da önemli ama büyük kitleleri büyük kitlelerle buluşturarak hızlı çözüm üretmek çok büyük bir iş.

Bu gayretler, olayın sonuçlarını kaldırmak için yapılan çok güzel çalışmalar ama esas olan bu depremlerin nedenlerini ortadan kaldırmaktır. Nedenler ortadan kalkmadıkça acı sonuçlarla hep uğraşacağız maalesef.

Bir deprem ülkesi Japonya’da 40-50 katlı binalar yıkılmıyorsa bunu bir oturup derin derin düşünmek gerek. Nerede hata yaptık, bundan sonra hataları minimize etmek için neler yapılmalıdır?

Deprem bölgesindeki bir insanın, bir canlının hayatına dokunan herkese TÜRK MİLLETİ adına minnettarım.

İyi ki varsınız.